Şarap serüvenim...
İlk defa lise son sınıfta tanıştım şarapla. Antalya Konyaaltı sahilinde bir ilkbahar günü öğlen okul çıkışında, küçük ve loş bir bakkaldan aldığımız iki şişe Buzbağ'ı üç arkadaş paylaşmıştık.
Eve nasıl döndüğümü net hatırlamıyorum. :)
Bir kaç yıl sonra aile yemeğinde, soğuk
deniz ürünleri tabağıyla yudumladığım buz gibi soğutulmuş Çankaya'nın tadı hala
damağımdadır.
Yedi yıl öncesine kadar genelde tercihim rakı ve bira olurdu. Bu iki içkiyi de hala severek içerim ama artık önceliğim şarap.
Büyük bir merakla son yedi yıldır çok farklı şarapları tattım, tadıyorum. Şarap hakkında basılı ve dijital yayınlar, yazılar okuyorum. Okumak, araştırmak bir yana, etki altında kalmamaya çabalayarak, farklı şarapları deniyorum. Zira damak, tadım yaptıkça ve zamanla
gelişiyor. Tercihim ağırlıkla yerli üreticiler. Üzümde ilk tercihim son bir yıldır kesinleşmekle ve net bir şekilde Şiraz! Cabernet Sauvignon, Boğazkere,
Öküzgözü, Kalecik Karası, Çalkarası ve bulmak zor olsa da Malbec severek
içtiğim şarapların kaynakları. Yerli karaları hevesle, umutla ve inatla
deniyorum ancak tatmin edici zenginlikte şaraplar veremiyorlar maalesef. Elbette
vazgeçmek yok…
Dolgun gövdeli, tanenli, uzun bitişli,
hem burun hem damakta yoğun aromalı güçlü şaraplar tercihim.
Beyaz ve pembelerle pek aram yok
açıkçası. Ancak İç Anadolu'nun Emir'ini severek içerim. Bu üzümün hakkını en
iyi veren sanırım Turasan. Çankaya bence ideal ve temiz bir sofra şarabıdır.
Gene bir iş yemeğinde Kavaklıdere'nin Vinart Narince-Chardonnay kupajını
beğenerek içtim ancak fiyatını markette görünce biraz abartılı buldum. Ayrıca
Kalecik Karası ile kupajlanmış çok şık pembeler içtim.
Bu arada bir başka tutkumda şarabın nazlı
yari, uzatmalı sevgilisi peynirdir. Oldum olası süt ürünlerine çok düşkünüm.
Peynirsiz bir kahvaltı sofrasına oturmam, kahvaltımda en az üç çeşit peynir bulunur.
Bu ağ günlüğünde şarabın nazlı yari peynirle ilgili de yazılara sıkça
rastlayacaksınız.
Üreticilere gelirsek, Sevilen bence çok başarılı, kötü veya vasat altı şarabını içtiğimi hatırlamıyorum. Özellikle son iki yıldır Denizli yöresinden Pamukkale ve Küp üretimi, damak tadıma çok uygun nefis şaraplar içtim. Küp şarapçılığın ürünlerini büyük zincir marketlerde bulmak biraz zor. Umarım farklı yerli üreticilerin ürünlerini zincir marketlerde daha çok bulabiliriz.
Öncelikle ağ günlüğü yazmayı düşündüğüm Haziran 2015 tarihinden bu yana aldığım notları paylaşacağım.
Öneri, eleştiri ve yorumlarınızı merak ve heyecanla bekliyorum....
Keyifle esen kalın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder